Teşekkürlerimizi sunuyoruz






Önsöz


Sesli metin

"Bir kadın olarak bir erkek ortamına girerseniz çok farklı şeylerle karşılaşabilirsiniz. Ve bunlar çoğunlukla olumsuz şeylerdir."

Dönüp bir geçmişe bakalım. Neleri hatırlayacağız?

Dünyanın seyrini belirlemiş ve dünyayı etkilemiş erkekleri, politikacıları, yazarları, sanatçıları ve entelektüelleri hatırlayacağız. 

Peki, kadınlar nerede? Onlar tarih yazmadı mı? Onlar da geçmişi ve günümüzü etkilemediler mi?

Elbette etkilediler. Hatta çoğu, çağdaşlarından da fazla etkili işler yaptı. Rus Çariçe II. Katerina olmasaydı, Rusya bu denli büyük ve güçlü bir devlet olamazdı. Marie Curie olmasaydı nükleer fiziğin dünyayı derinden etkileyen temel adımları ancak çok sonraları atılabilirdi. Hedy Lamarr tarafından geliştirilen frekans atlama yöntemi olmasaydı, belki bugün ne GPS ne de Wifi olacaktı.

Tabii ki kadınlar tarih kitaplarında yer alıyor. Ama bir ansiklopediyi açtığımızda, daha çok birbiri ardına sıralanan erkek isimleriyle karşılaşıyoruz. Ve kadınlar ancak birer dipnot şeklinde yer buluyor buralarda. Diğer cinsiyetlerle ilgili ise hiç bir şey bulunmuyor.

2020 yılında Uygulamalı Sanat Müzesinde biz de "unutulan kadınlar" konusunu irdelemek  durumunda kaldık. Bir koleksiyon sergisi için yaptığımız araştırmalar esnasında "Dr. Annaliese Ohm" ismiyle ilk kez karşılaştık.

"[…] onun neden unutulduğunu bilmiyorum, o fevkalade biriydi[…] Unutulmuş olmasını anlayamıyorum. Unutulması imkansız bir şahsiyetti. Ve Uygulamalı Sanat Müzesini düşündüğümde de aklıma hep Dr. Annaliese Ohm gelir […]"

Annaliese Ohm olmasaydı bugün bu görkemli müze binasının önünde duruyor olamazdın. Kendisi bu müzenin bugüne kadarki tek müdiresi ve döneminin istisnai bir şahsiyetiydi. Sadece müze yöneten az sayıdaki kadından biri değildi, aynı zamanda müze pedagojisinin gelişimine ve yeni kuşakların yetiştirilmesine de öncülük etmişti.

Vizyon sahibi biri olarak, hem Uygulamalı Sanat Müzesi hem de Frankfurt'un kültür-sanat çevresi üzerinde kalıcı önemli bir etkisi oldu. Tüm çağdaşları onu sevgiyle anıyor, hatta onunla geçirdikleri zamanı “hayatlarının en güzel ve verimli dönemi” olarak nitelendiriyorlar.

Yaklaşık 40 yıl sonra, 2020 yılına gelindiğinde ise Annaliese Ohm'a dair neredeyse hiçbir iz yoktu - yeni bina hariç. Ne bir Wikipedia sayfası ne de bir plaket vardı. Müze binasının herhangi bir yerinde herhangi bir hatırlatma veya anma yoktu.

Genç kadın müzeciler olarak, tarihin doğru yazılmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bu müze turu ile müzenin tarihine dair kimi boşlukları dolduruyoruz ve Annaliese Ohm'a ve katkılarına, tarihte hak ettiği yeri iade ediyoruz.

Angewandte Walk turuna hoş geldiniz!

 

Kaynakça:
Eva-Maria Hanebutt-Benz, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 46:36–46:46.
Ivonne Rochau-Balinge, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 41:22–41:43

Bir villanın müze oluşu

Haritada göster

Sesli metin

Neuen Mainzer caddesindeki Uygulamalı Sanat Müzesinin asıl binası ikinci dünya savaşında tamamen yıkıldı. Sonrasında, müze için yeni bir mekan bulunması ve şehrin her bir yerinde, depolanarak muhafaza edilmiş objelere tekrardan erişmek ve bunları sergilemek, yirmi yıldan fazla sürdü. Şu anda önünde durduğun tarihi Metzler Villa’sı çok uzun zaman sonra müzeye yeni bir sergi mekanı sağladı. 1804 yılında birinin özel mülkü olarak yapılan bu villada, en azından koleksiyonun bir kısmı tekrardan sergilenebildi. Fakat bu da sadece ciddi zorluklarla mümkün oldu. Villa'nın küçük ve dar odalarında koleksiyonun yalnızca küçük bir kısmı sergilenebildi.

Bu sürdürülemez koşulların çözümü olarak sanat tarihçisi Dr. Annaliese Ohm, yeni bir müze binası yapma fikrini ortaya koydu. Bu sayede koleksiyona verilen değer artacak ve uluslararası tanınmışlık sağlanacaktı. Burası insanların objelerle ilişkilenebileceği ve zaman geçirebilecekleri bir yer olacaktı.

Bu yeni bina yalnızca sergilerin, insanların ve karşılaşmaların mekanı olmayacaktı. Bununla birlikte daha fazla istihdam da sağlanacaktı. Ayrıca o döneme göre ilerici bir yaklaşım olarak müze pedagojisinin mekansal olarak da ele alındığı bir sergi yaklaşımı öngörülüyordu. Bu mekan kültürlerarası değişim ve diyaloğun gerçekleştiği bir yer olarak, yeni köprüler inşa etmeliydi.

Annaliese Ohm, tüm enerjisi ve akıllı stratejileriyle, böylesi yeni bir müze binasının yapımına odaklanmıştı. Küratör Dr. Sabine Runde, o dönemler yöneticisinin yaptırım gücünü şöyle tarif ediyor:

"O çok canlı ve atılgan biri olabiliyordu. Anlatılana göre, bir gün Hilmar Hoffman karşısında ayakkabısını çıkarmış ve ayakkabının topuğuyla masaya vurmuş. Bu resimden hep etkilenmişimdir, çünkü böylesi bir hareketi ondan kesinlikle beklerim."

Bir şeyleri değiştirme isteği ve ısrarı, Annaliese Ohm'un bu projeyi gerçekleştirebilmesine vesile oldu. Bu kendisinden önceki iki müdürün de başaramadığı bir şeydi.

 

Kaynakça:

Margrit Bauer, ”Müze tarihi ve ana koleksiyon”, Müze. Frankfurt El Sanatları Müzesi, Braunschweig: 1985, s. 17.

Margrit Bauer ve Joachim Schwarzkopf (Ed.), Müze. Frankfurt El Sanatları Müzesi. 1974–1987, Frankfurt am Main: Museum für Kunsthandwerk 1987, s. 10.

Volker Fischer, Richard Meier. Tasarımcı Mimar, Stuttgart: Edition Axel Menges 2003, s. 82.

Sabine Runde, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 10:20’den itibaren.

Işık Dolusu bir Yapı

Haritada göster

Sesli metin

Dr. Annaliese Ohm'un o dönemin El Sanatları Müzesine müdire olarak atandığı 1974 yılından itibaren çabası, çoğunluğu depolarda bulunan koleksiyonun toplu halde sergilenebileceği bir mekan yaratmaktı. Müzenin merkezi olan Metzler Villa'sında bunun için yeteri kadar yer yoktu. Bu nedenle çok sayıda özel sergi Karmeliter manastırında yapılmak zorundaydı. Hazırlanan sergi katalogları ise hem koleksiyonun yüksek kalitesini öne çıkarıyor hem de stratejik olarak yeni bir müze mekanına olan gereksinimi vurguluyordu.

Annaliese Ohm hayal ettiği müzenin tasarımını yapmak üzere ABD’li mimar Richard Meier'la anlaşmıştı. Çünkü Richard Meier'ın var olanı değerlendirme ve yeniyle bütünleştirebilme yeteneğine çok saygı duyuyordu. Örneğin tasarımında parktaki eski ağaçları dikkate almıştı. Ayrıca Metzler Villa’sının klasik tasarımını gözetmiş ve müzeye dahil etmeyi önemsemişti.

Metzler Villa’sının kare şeklindeki temelinden ilham alan Richard Meier, yeni binayı üç yeni kare şeklinde tasarladı. Bunlar villayı L şeklinde çevreleyen bir yapı oluşturuyor. Camlı köprü bu yapıları birbirine bağlıyor. Bu dört yapının ortasında bir kuyu ve taştan bankların olduğu bir avlu yer alıyor. Bu avlu çevredeki park alanlarına açılan yollarla kamusal alana dahil oluyor. Gri İtalyan graniti olan "Serizzo Antigoriol" iç avludan fuayeye kadar her yerde kullanılmış ve içeriyle dışarıyı birbirine bağlıyor. Annaliese Ohm canlı bir müze yaratmak istiyordu. İnsanların bulunmaktan hoşlandığı ve müze koleksiyonu için mümkün olan en iyi görünürlüğü sağlayan bir mekan olmalıydı burası.

O zamanlar idari memurlardan biri olan Inge Burggraf, Annaliese Ohm için yeni bina projesinin hayata geçirilmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor: "Yeni binanın Dr. Ohm'un istediği gibi yapılması için para bulmaya çalıştık. Ama parayı alabileceğimizden emin değildik. Hesap işlerinden sorumlu beyefendinin yanına giderken, yolda, […] parayı vermeyeceklerinden korkuyordu. Ve korkusundan ağlamıştı." Ama bu göz yaşları daha sonra sevinç göz yaşlarına dönüştü.

Üç yıllık inşaat süresince, Annaliese Ohm’un temel projeyi ısrarla ve sürekli olarak savunması gerekecekti. Bu şekilde her sabah Kültür Müdürlüğüne yaptığı ziyaretler efsanesi doğdu. O dönemin Kültür İşleri Müdürü Hilmar Hoffmann veda konuşmasında şakayla Annaliese Ohm için şunları söylemişti: "Annaliese hanım, randevu isteyip hemen alamadığında, ertesi gün daha sabah saat 8'de kapıma dayanırdı." Şehir planlamacıları, masrafları düşürmek amacıyla projenin küçültülemesini talep ediyordu. Eyalet Anıtlar Müdürlüğü, Villa'ya yapılacak köprünün cephe tahribatı yaratacağından, köprüye itiraz ediyordu. Ama Annaliese Ohm direnmişti ve bu sayede yeni bina 1984'de projenin temel planına sadık kalarak tamamlanmış ve koleksiyon için yeni bir mekan yaratılmıştı.

İnşaat döneminde müzedeki işine başlayan Küratör Dr. Sabine Runde o dönemi şöyle anlatıyor: "Çok önemli bir dönemdi, çünkü 1985'deki yeni bina açılışını Dr. Ohm’un dirayetine borçluyduk. Çok yoğun bir dönemdi, çünkü müzedeki en küçükten en büyüğe kadar her bir şey taşınacaktı."

Annaliese Ohm, 1987'de yaptığı veda konuşmasında, iki yıl öncesinde başlamış olan inşaatla ilgili hedeflerini şu şekilde ifade etmişti: Amacım doğayı içinde barındıran, yeteri kadar büyük, canlı ve insanı da gözeten bir mekan yaratmaktı. Annaliese Ohm, insanlara uygulamalı sanatları tanıtmak istiyordu. Koleksiyonda hem Avrupa'dan hem de Asya'dan tarihi ve modern eserler sergileniyordu. Açılış konuşmasında Annaliese Ohm, müzenin mimarisinde kesişen Kuzey-Güney ile Doğu-Batı izlerine işaret ederek koleksiyonun uluslararası kökenini vurguladı. Bu kesişim noktalarını düşündüğümüzde Pekin’den Tokyo’ya veya ABD’den Kanada'ya kadar uzanan hayali yolculuklara çıkmak mümkün.

Annaliese Ohm, nihayet var olan koleksiyonu düşündüğü gibi sergileyebileceği büyüklükte bir alana kavuşmuştu. Yeni binayla Metzler Villa'sının altı katı büyüklüğünde bir sergi alanı yaratılmıştı. Müzenin açılışından sonraki ilk iki yıl içerisinde 750.000'den fazla insan müzeyi ziyaret etti - çoğu da mimarisine duyduğu meraktan dolayı. Süddeutsche Zeitung Gazetesi bu durumu şöyle kaleme aldı: "Federal Cumhuriyet'deki en sansasyonel ve en güzel yeni binaya sahip müze".

Fakat açılıştan itibaren yapıyla ilgili Richard Meier'e yönelik eleştirilerde yapılmıştı. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgiyi Evin İçi. Müze Donanımı 1985 bölümünde bulabileceksiniz.

 

Kaynakça:

Margrit Bauer, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 01.09.2021.

Margrit Bauer ve Joachim Schwarzkopf (Ed.), Müze. Frankfurt El Sanatları Müzesi. 1974–1987, Frankfurt am Main: Museum für Kunsthandwerk 1987, s. 8.

Inge Burggraf, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 24:10–24:17, dk. 24:50–25:24.

Hilmar Hoffmann, Yeni bina açılışı, Belediye Meclisi ile Kültür İşleri Müdürlüğünün açıklaması, 1985 yılı civarı, s. 10.

Hilmar Hoffmann, Dr. Annaliese Ohm için veda konuşması, el yazmaları, 20.05.1987, s. 5.

Claudia Michels, „Sanat eserlerine ışık dolusu bir yapı“, Frankfurter Stadtrundschau Gazetesi, 24.04.1985.

Annaliese Ohm, Veda konuşması, Erol yazmaları, 20.05.1987, s. 2.

Annaliese Ohm, Uygulamalı Sanat Müzesi için yeni bina yapımı, Frankfurt Belediyesi Bilgilendirme Broşürü Taslağı, Sorumlu kişi: Dr. A. Ohm, 1987.

Frankfurt Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi, Alman Federal Cumhuriyeti Dr. Annaliese Ohm’a Liyakat Nişanı veriyor. Belediye Başkanı Dr. Hans-Jürgen Moog tarafından Liyakat Nişanı takdim ediliyor, Basın açıklaması, 11.11.1987.

Sabine Runde, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 2:00–2:17, dk. 2:31–2:38.

Doris Schmidt, „Annaliese Ohm’a veda. Frankfurt El Sanatları Müzesinde yenilikler“, Süddeutsche Zeitung Gazetesi, 132, 11.06.1987, s. 37.

1985’de evin içi

Haritada göster

Sesli metin

El Sanatları Müzesinin 1985 yılındaki açılışına gitmiş olduğumuzu hayal edelim. Orada olsak binayı farklı bir şekilde görürdük: Zemin katta fuaye, bir restoran, bir süreli sergi alanı, bir kütüphane ve idare vardı. Rampadan birinci kata çıktığımızda ise sürekli sergi alanında duruyor olacaktık. Dr. Annaliese Ohm, yeni müze binasıyla, öncellikle ana koleksiyon için sergi alanı yaratmak istiyordu. Bu nedenle alanlara, birbirinden bağımsız, sabitlenmiş vitrinler ve platformlar yerleştirilmişti. Mimar Richard Meier bunları binayla birlikte tasarlamıştı.

Şu an durduğun birinci kattaki tüm alanda ve Metzler Villa'sında, Avrupa Bölümü sergilenmişti. Ortaçağdan günümüze kadar uzanan dönemler kronolojik olarak düzenlenmiş ve her birine ait ayrı alanlarda farklı parçalar sergilenmişti. Bir köprü sayesinde tarihi Villa buraya dahil edildi. İkinci katta ise Uzak Doğu, İslam, Yazı ve Kitap Sanatları bölümleri ile grafik tasarım stüdyosu bulunuyordu.

Annaliese Ohm ve çalışma arkadaşları, Avrupa’dan olan ve Avrupa dışından gelen objeleri birbirinden ayırarak koleksiyonları coğrafi olarak düzenledi. Küratör Dr. Sabine Runde Annaliese Ohm'un planlarını şu şekilde anımsıyor:

"Uzak Doğu ile Avrupa'nın birbirinden farklı olduğunun bilincindeydi ve bu yüzden bu iki koleksiyonu farklı katlarda düşündü. Ve ilginç olan, Meier'in Uzak Doğu koleksiyonunun sergilendiği bu ikinci katı farklı bir alan oranıyla tasarlamış olmasıydı. Bugün bunu anlamak oldukça zor, çünkü o koleksiyon artık orada sergilenmiyor. Fakat, birinci kattan - yani Avrupa sergisinden geçip rampadan ikinci kata, Uzak Doğu sergisine çıkıldığında, büyük bir fark hissediliyordu. Burada hem farklı bir mekan düzenlemesi hem de yere kadar uzanan büyük pencere0ler vardı.”

Kendisi mimarın tasarımını şöyle açıklıyordu: “Japonya’da, Asya’da […] yaşam yere bağlı, yerle birlikte yerden başlıyor.”

Müzenin o zamanki sergi konsepti gerçekçi ve bilimseldi ve Richard Meier'in sıra dışı mimarisiyle ilişkilenmiyordu. Ivonne Rochau-Balinge, mimar ile müdire arasında fikir ayrılıkları olduğunu da anımsıyor. Richard Meier "çok camlı, çok pencereli bir müze isterken, Ohm çok fazla sergi alanlı olan bir müze istiyordu. Onun amacı mümkün olduğunca çok parça sergileyebilmekti. Ama bu, her yer cam olduğunda mümkün olamayacaktı […]".

Sonunda Richard Meier ve Annaliese Ohm, hassas objeleri güneş ışığından koruyacak bir iç tasarım konusunda uzlaştı. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi açılışa dair Mekanda nesneler kayboluyor ve geniş alanlar ara eklentilerle paramparça ediliyor, diye yazdı. Yazar Arianna Giachi "[bu] yeni binada neredeyse hiçbir şey, rampanın [penceresinden] görünen Frankfurt Katedrali gibi büyüleyici bir etki yaratamıyor" diye yazdı.

Günümüzde ise, süresiz sergi ile period room ve de koleksiyon sergisi olan Elementarteile sergisine ayrılan alanın, süreli sergilere ayrılan alanlardan çok daha az olduğunu görüyoruz. 2013'de müze restore edildi. Bu restorasyondaki temel amaç, Richard Meier'in mimarisini açığa çıkarmaktı. Sabit vitrinler ve platformlar kaldırıldı. Alanlar yeniden havadar hale geldi ve görüş alanı genişledi. Fakat büyük pencereli cephelerden dolayı objeleri gün ışığından korumak amacıyla sergiler için halen iç duvarlar kuruluyor.

Acaba Annaliese Ohm, modern ve camlı bir binanın uygun sergi koşulları sağlayıp sağlamadığının farkında mıydı? O, Eiserner Steg'te, şehrin göbeğinde ve de gözler önünde olan bir binanın önemli bir etki yaratacağının farkındaydı. Belki de bu nedenle bina içerisinde ek düzenlemeler yaparak objeleri hayal ettiği gibi sergilemeyi çözüm olarak gördü. Sanat tarihçisi Dr. Eva-Maria Hanebutt şöyle anlatıyor: "kimi özel örneklerin ortaya çıkarılıp kombine edilmesi. Bir alanda sadece mobilya, diğer alanda da sadece tencere tabak sergilemek yerine, her zaman objeler arasında ilişki kurularak sergilendi."

Bugün sergi alanlarının, süreli sergilerle, organizasyon ve performanslarla dolu programı, Annaliese Ohm'un yaşayan müze fikrinin bir devamı niteliğinde.

 

Kaynakça:

Arianna Giachi, „Mekanda kaybolan nesneler. Frankfurt’daki yeni El Sanatları Müzesinin iç tasarımı.“, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, 98, 27.04.1985.

Eva-Maria Hanebutt-Benz, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 13:50–14:10.

Annaliese Ohm, „Müze ve Ana Koleksiyonun Tarihi.“, Müze. Frankfurt El Sanatları Müzesi, Braunschweig: 1985, s. 18 f.

Ivonne Rochau-Balinge, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 10:47–11:05.

Sabine Runde, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 32:15–33:01, dk. 33:06–33:12.

Bärbel Vischer, “Almanca konuşulan ülkelerdeki en büyük beş müzenin güncel hali: Viyana, Berlin, Hamburg, Frankfurt, Köln.” Leopold-Franzens-Universitesi, Beşeri Bilimler Fakültesi, Magister düzeyinde diploma tezi, Innsbruck 1999.

Küratör bir Müdire

Haritada göster

Sesli metin

Elementarteile adlı süresiz sergide bulunuyorsun. Burası müzenin kalbidir. Burada sergilenen parçalar, koleksiyonlarından, coğrafi konumlarından veya oluşum tarihlerinden bağımsız olarak sergileniyor. Her bir objenin benzersizliği yan yana ve birlikte sunuluyor.

Müze bugün hâlâ, burada birkaç örneğini görebildiğin, Dr. Annaliese Ohm'un satın alımlarının çeşitliliğinden faydanlanmakta. Parça seçimindeki güçlü içgüdüleri ve cam tutkusu sayesinde çağdaş el sanatları yeni bir anlam kazandı. 1976'da Annaliese Ohm, Avrupa genelinde uluslararası Stüdyo Camı Hareketinin ilk sergisine öncülük etti. Bu hareket ABD'de kuruldu ve camla, işlevselliğinden bağımsız sanatsal tasarımlar gerçekleştirmek amacındaydı. Stüdyo cam fırınlarında yapılan serbest çalışmalar, cam alanındaki yaratıcılığı geliştirdi. Küratör Dr. Sabine Runde’nin anlattığına göre, Annaliese Ohm, bu sergi ile Stüdyo Camcılığın sanatsal bir iş olarak kabul görmesini sağladı.

"Annaliese Ohm uluslararası Stüdyo Camcılığı hakkında inanılmaz büyük bir sergi yaptı. O dönem satın aldığı, koleksiyonumuzda da yer alan, zengin bir envanter var. Sanatçıları kendi gözüyle gördü: Amerika'ya gitti ve stüdyo cam sanatçılarını atölyelerinde ve stüdyo fırınlarında ziyaret etti. Almanya'da da ziyaretler gerçekleştirdi ve o dönem yapılan sempozyumlara katıldı. Sanırım bu geziler ve ziyaretler onun ilgilisini daha da depreştirdi ve şimdiye odaklanmasına yol açtı. Sanatçıları işlerinin başında izledi - bu buluşmalar onda olağanüstü bir heyecan yarattı."

Bunun üzerine Annaliese Ohm, burada Elementarteile’de sergilenen Marvin Bentley Lipofsky'e ait cam objeyi satın aldı.

Müzenin müdiresi olarak Annaliese Ohm, koleksiyonun uluslararası anlamını vurgulayan bir konsept sundu. Farklı kültürel alanlardan gelen objelerin etkilerini, benzerliklerini ve zıtlıklarını göstermek istediği, açık ve öğretici bir program geliştirdi. Böylece ziyaretçiler, yalnızca sanat tarihi etkisinde kalmayacak, aynı zamanda değişik çağların toplumsal dönüşümünü görebilecekti. Annaliese Ohm, müzeyi karşılaşmaların mekanı olarak düşünüyordu. Hem ziyaretçilerin hem de kültürlerin bir araya gelebildiği bir alan olarak. Müzeye dair temel fikir, Avrupa kültürünün ortak bir kültür olduğu ve Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayacak bir ortak kültür fikriydi.

Annaliese Ohm, 1987'de yaptığı veda konuşmasında bu durumu şöyle anlatıyor:

"Bir araya geldiklerinde bir bütünlük oluşturabilen görüntüleri [– Ohm, bununla sanatı kastediyor –], sınır ötesi bir uluslararasıcılık oluşturuyor ve kimi zaman göz önünde olan kimi zaman da saklı kalan, yer yüzündeki en uzak noktaların dahi, her zaman birbiriyle [sic!] bağlantılar kurabildiğini gösteriyor.”

Küratör Sabine Runde, Annaliese Ohm’un müzedeki objeler ile olan yakın bağını anlatıyor: “[…] Onun nesnelere büyük bir sevgisi ve onlarla kurduğu yakın bir ilişki vardı. Bunları başkalarıyla paylaşmak onu mutlu ediyordu. Paylaşmak istediği bir vizyona sahip olduğu belliydi.”

Annaliese Ohm’un döneminde müze dört farklı alandan uygulamalı sanat eserleri topluyordu: Avrupa, Doğu Asya, İslam, Kitap ve Yazı Sanatı. Annaliese Ohm döneminde de koleksiyonda bulunan ve Elementarteile’de yer alan Johann Joachim Kändler’e ait Aşk Mabeti bunun bir örneği. Annaliese Ohm’un bir diğer kazanımı da süresiz sergide yer alan Abraham ve David Roetgen’e ait Tuvalet Masası.

Ayrıca Annaliese Ohm 1978'de ilk Alman El Sanatları Trienali'ni gerçekleştirdi. Bu Trienal 2012'ye kadar toplam on kez ve çoğunlukla bir ülke ortaklığı ile burada, bu müzede gerçekleşti. Bununla, çok özel ve başarılı el sanatı eserlerini erişilebilir kılmakla kalmadı, sanatçıların sergi açabileceği bir alan da yarattı. Aynı zamanda dönemin çağdaş sanatçılarını tanıttığı ve müze koleksiyonu için değişik yeni çalışmalar keşfettiği bir yerdi burası.

Annaliese Ohm’un – “canlı kalan, yani dönüşebilen ve kendini kapatmayan, yenilikçi ve de akımları görebilen” - müze fikri, bugün halen müzenin temelini oluşturuyor.

 

Kaynakça:

Margrit Bauer, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 01.09.2021.

Margrit Bauer ve Joachim Schwarzkopf (Ed.), Frankfurt El Sanatları Müzesi. 1974–1987, Frankfurt am Main: Museum für Kunsthandwerk 1987, s. 3 ve 10 ff.

Hilmar Hoffmann, Frankfurt El Sanatları Müzesi, Frankfurt am Main: Museum für Kunsthandwerk, 1988, s. 10.

El Sanatları Müzesi (Ed.), Avrupa Bölümü. Jugendstil’den Günümüze Cam Sanatı, Bilgilendirme Broşürü, 1990.

Oe., „Weizsäcker yeni bir müze açıyor. Avrupa ve Asya “, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, 26.04.1985.

Annaliese Ohm, Veda konuşması, El yazmaları, 20.05.1987, s. 2 f.

Annaliese Ohm, El Sanatları Müzesi müdürlük pozisyonu için iş müracaatı, Personel dosyası, Frankfurt Şehir Tarihi Enstitüsü: 1974, s. 11–31.

Frankfurt Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi, Almanya’da el sanatlarına büyük katkılar. Müzenin müdiresi Dr. Annaliese Ohm’a veda, Basın açıklaması, 18.05.1987.

Sabine Runde, Röportaj , Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 33:50’den itibaren, dk. 35:00’den itibaren.

Köprüler kurmak

Haritada göster

Sesli metin

Şu an üzerinde durduğun köprü, tarihi Metzler Villa’sının yeni bina ile olan bağlantısı. Ziyaretçiler, binadan çıkmadan köprüyü kullanarak eski ile yeni bina arasında gidip gelebiliyor.

Hessen Eyaleti Anıtlar Müdürlüğü yeni binanın yapımını, bu köprüden vazgeçilmesi şartıyla onaylamıştı. Fakat Annaliese Ohm bu şartı kabul etmedi. O, daha çok Frankfurt şehrinin siyasi temsilcilerini, köprünün kalması gerektiği konusunda ikna etmeye çabaladı. Bu nedenle inşaat esnasında, köprünün sonradan yapımı için öngörülen alanda, boş bir yer bırakıldı. Hessen Eyaleti bu durumu fark etti ve Kültür Bakanı Hans Krollmann, köprünün yapımına dair bir ihtar çıkardı. 

Annaliese Ohm – hedefe odaklanmış, ısrarla ve sabırla – engellerin kendisini yıldırmasına izin vermeden, planlarını gerçekleştirmeye çabalıyordu. Hayalinde, insanların severek geldiği ve koleksiyonla haşır neşir olabildiği bir müze konsepti vardı. Bu konu pazarlığa açık değildi, yani uzlaşmak bir çözüm olamazdı.

Frankfurt şehrinin siyasi temsilcileri ile birlikte köprü geçişi için mücadele etmeye devam etti. Frankfurt belediyesi müdürlerinden Hans-Erhard Haverkampf ve Hilmar Hoffmann, Annaliese Ohm’u „Eski ile yeni yapı arasında kurulacak köprünün müze pedagojisi açısından vazgeçilmez“ olduğu konusunda desteklediler. Bu köprü olmadan iki bina içerisinde tek bir sergi turu yapılması mümkün olmayacaktı. Ayrıca Metzler Villa’sının tekerlekli sandalye kullanıcılarına erişimi ancak bu köprü sayesinde mümkün kılınabilirdi.

En nihayetinde Hessen Kültür Bakanı Hans Krollmann makamındaki son gününde, Eyalet Anıtlar Müdürlüğünün köprü yapımını yasamaklama tavsiyesine karşın, köprüyü onayladı. Bu nedenle köprü, binanın inşaatı bitmeden ancak bir ay önce yapılabildi. Hans Krollmann’ın neden son anda kararını değiştirdiği halen bilinmiyor. Onu, Annaliese Ohm’un ısrarcılığı mı, sunduğu argümanlar mı, yoksa yeni müze binasının yapımına dair olan tutkusu mu ikna etti, bilinmiyor.

Her halükarda bu köprü, Annaliese Ohm’un tükenmeyen ısrarı ve ikna gücünün bir ürünü. Ve de değişemeyecek olduğunu düşündüğümüz şeylerin de değişebileceğinin sembolü.

 

Kaynakça:

U. M. R.: „ Eyalet Kültür Bakanının ‘veda hediyesi’: Müzeye köprü yapılacak. Krollmann ihtarı tadil etti/ Hoffmann ve Haverkampf başardı/ SPD ve Yeşiller’den tepki”, Frankfurter Rundschau Gazetesi, 171, 25.07.1984.

Sen de yarat!

Haritada göster

Sesli metin

Şu an Create’in verandasında duruyorsun. Create, Uygulamalı Sanatlar Müzesinin Eğitim ve İletişim birimidir. Eskiden “Müze Pedagojisi” olarak adlandırılmaktaydı ve halen çoğu kişi bu isimle bilir burayı. Günümüzde müze pedagojisi elbette her müzenin ve müze ziyaretinin bir parçası.

Bu her zaman böyle değildi. Create veya müze pedagojisi: Dr. Annaliese Ohm’un döneminde, sanata ve kültüre bireysel erişimin gerekliliğine dair anlayış, müzeciliğe tabii değildi. Fakat Annaliese Ohm için, sanatın tanıtımı ve aktarımı çok önemliydi. Özellikle çağdaş el sanatlarını, müzeye gelen insanlarla buluşturmak istiyordu.

1974’de müdürlük görevi için yaptığı iş müracaatında müzenin yönetimine şunları yazdı:

„Uzmanlık bilgisine sahip olmayan bir ziyaretçi, bu nesnelerle ilgili bilgi verilmediğinde, onlara sadece bakabilir, bu nesnelerin nasıl meydana geldiği, yapılış süreçleri ve sosyal arka planları hakkında fikir sahibi olamaz. Ziyaretçiler ile objeler arasındaki bu iletişimsel konuya dair ve de bu konudaki eğitim sürecine dair, müzenin, ziyaretçilerine yardımcı olabilecek bir kurgu olmasını önemsiyorum.“

Sonra, „Ancak yeni bir binada eğitici ve sanat tarihi açısından değerli objeler sürekli sergilenebilir, ve ancak o zaman geniş eğitim imkanları herkesin erişebileceği hale gelebilir“, şeklinde devam ediyor.

Annaliese Ohm’un vizyoner yanı bu yeni bina projesiyle öne çıktı: Sanat ve sanat tasarımı, projesinin başından itibaren mimari konseptin bir parçasıydı. Müzenin zemin katı komple, yaratıcı ve uygulamalı sanatlar için alan yaratacak şekilde kurgulandı. Burası müzenin kendi projeleri ve de ziyaretçiler için yapıldı.

Pencereden baktığında iki atölyeyi de görebilirsin: sağ taraftaki „kaba“ olanlar, çömlekçilik, baskı, resim, ahşap işleri için. Soldaki ise tasarım, çizim, moda ve medya workshopları gibi „ince“ işçilik için kurgulanmış. Bunlara ek olarak bir de etkinlik salonu mevcut.

Tüm alanların ortak bir yanı var: Her biri, müzenin açılış saatlerinden bağımsız olarak ve kendi başına da kullanılabilir mekanlar. Bu da Annaliese Ohm’un yeni müze konseptinin bir parçasıydı.

„Elitist bir müze istemiyordu. Her zaman […] sergilerdeki açıklamaların, her sınıftan insanın  ve hatta çocukların da anlayabileceği şekilde hazırlanmasını önemsiyordu. Sanırım müzenin genel kurgusuna da bu düşünce […] hakimdi.“, şeklinde hatırlıyor, o dönem Annaliese Ohm ile birlikte El Sanatları Müze’sinde çalışmış olan Dr. Eva-Maria Hanebutt-Benz. Annaliese Ohm’un müze pedagojisi, sergiyle „ilişki kurarak özümseme“ prensibine dayanmaktaydı.

„Yaratım - kili yoğurmak ve şekillendirmek, kalıp ve eşya tasarlamak, kendi grafiklerinin baskısını yapmak, takı yapmak ve aklınıza gelebilecek başka ne varsa… Buradaki amaç, sadece el işi yapmak değil, aynı zamanda el sanatlarının kimi yararlı tekniklerini öğretmek ve sergilenen objelerin sanatsal kalitesi konusunda fikir edinilmesini sağlamak.” Müze pedagojisi bölümü 1985 yılında çıkarılan bir müze rehberinde bu şekilde tarif ediliyor.

Bugünkü adıyla Create, bütünüyle Annaliese Ohm’un müze pedagojisi anlayışını izliyor. „Create“in tercümesi „Sen de yarat!“ - aslında bir davettir. Çünkü burada herkes bir şeyler yapabilir ve yapmalı. Annaliese Ohm’un attığı bu sağlam temellerin üzerine, bugün hâlâ bir şeyler kurmaya devam ediyoruz!  

 

Kaynakça:

Eva-Maria Hanebutt-Benz, Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 12:52–13:14.

Eva-Maria Hanebutt-Benz, “Müzede oyun, el işi ve öğrenme”, Müze. Frankfurt El Sanatları Müzesi, Braunschweig: 1974, s.126

Annaliese Ohm, El Sanatları Müzesi müdürlük pozisyonu için iş müracaatı, Personel dosyası, Frankfurt Şehir Tarihi Enstitüsü: 1974, s. 11–31.

Yeni Vizyonlar için Yeni Logo

Haritada göster

Sesli metin

Doğudan bahçeme emanet,

Yaprağı şu ağacın,

Tadımlık, gizli bir mana verir,

Bilgeyi işte böyle sevindirir.

 

Canlı bir varlık mıdır bu?

İçten kendi kendini bölmüş.

Yoksa onlar birer güzide midir?

Ki insan onları bir olarak bilir?

 

Böyle soruların cevabı için

Galiba doğru anlamı budur:

Hissetmiyor musun şiirlerimde,

Tek ve çift olduğumu benim?

 

1974’de müzenin o dönemki müdiresi Dr. Annaliese Ohm, Goethe’nin Ginkgo biloba adlı aşk şiirinden ilham alarak mabet ağacının yaprağını müzenin logosu yaptı. Mabet ağacının yaprağı ile, doğu ve batı arasındaki hoşgörünün ve kültürlerarası değişimin sembolünü yaratmıştı. Çünkü o zamanlarda da müzenin ana koleksiyonu Uzakdoğu ve Avrupa sanat eserlerinden oluşuyordu. Mabet ağacı yaprağı hem bölünmüş gibi görünmesi hem de birleşik yapısı ile Annaliese Ohm’un vizyonunu temsil ediyordu: Müzeyi uluslararası ve kültürlerarası ve de özgünlüklerini yok etmeden kültürleri birbirine bağlayan bir mekan haline getirmek istiyordu.

Goethe, bu şiirini 1815 yılında bir Frankfurt ziyaretinden sonra yazdı. Rivayete göre Goethe, El Sanatlar Müzesinin bugünkü bahçesinde iki mabet ağacı yaprağı toplamış ve bunlardan ilham alıp bu şiiri yazmış. Mabet ağacı Çin’den gelir ve bu nedenle Goethe’nin yaşadığı dönemde çok sıra dışı bir etkisi olurdu insanlar üzerinde. Peki ama buraya nasıl geldiler? Tarihi Metzler Villa’sının ve bu bahçenin asıl sahibi Johann Peter Salzwedel ekmişti onları buraya. Ve bugün de hâlâ buradadırlar. 

Mabet ağacı yaprağının sembolik gücü, Annaliese Ohm’un, o döneme göre ilerici olan vizyonuyla çok uyumluydu: müzeyi açmak, ziyaretçiler arasında diyaloğu mümkün kılmak, engelleri kaldırmak ve müzeyle bir buluşma yeri bir yurt yaratmak.

 

Kaynakça:

Margrit Bauer ve Joachim Schwarzkopf (Ed.), Frankfurt El Sanatları Müzesi. 1974–1987, Frankfurt am Main: Museum für Kunsthandwerk 1987, s. 8.

„Çünkü hayat denen şey sevgidir…”. Doğu-Batı Divan’ında Marianne von Willemer ile Goethe, Ed. Hendrik Birus ve Anne Bohnenkamp - Christoph Perels, Andrea Polaschegg ve Joachim Seng’in katkılarıyla, Sergi: Kat. Freies Deutsches Hochstift – Frankfurter Goethe-Muzesi, Frankfurt am Main: Freies Deutsches Hochstift – Frankfurter Goethe-Muzesi 2014, s. 164 ve 166.

Uygulamalı Sanat Müzesi, Salzwedel bahçesinden Metzlerpark’a. Online: https://www.museumangewandtekunst.de/de/museum/historische-villa-lmetzler/metzlerpark/ (erişim tarihi 22.09.2021). https://www.museumangewandtekunst.de/de/museum/historische-villa-metzler/metzlerpark/

Richard von Weizsäcker, Frankfurt El Sanatları Müzesi Açışılı Konuşması, El yazmaları, 25.04.1985, s. 10–15.

Annaliese Ohm kimdi?

Haritada göster

Sesli metin

„işine odaklanan ve objektif  / kendini işine adayan / esnek / iyi kalpli / ne istediğini bilen ve istediğini de alan / ilerici / tutarlı/ size değer verdiğini hissettirebilen / erkek otoritesinden korkmayan / kafası net ve analitik çalışan / iyi bir çevresi vardı / girişken / zeki, iddialı, enerjik bir kadındı / çok şefkatli, aile bilinci olan / bizi kanatlandırdı / sözünü geçirme konusunda kabiliyetli / nesnelere büyük bir aşk duyan ve onlarla ilişkilenen / karşısındakini dinleyen ama aynı zamanda da kendi fikirleri olan / ilerici olduğunu düşündüğüm / her zaman keyfi yerinde / muhafazakâr bir yanı olduğunu düşündüğüm / gerçekten de öyle kolay unutulamayacak bir kişilikti".

Şu an, restorasyon atölyelerinin, müze arşivinin ve marangozhanenin önünde duruyorsun. 1985’e kadar burada bürolar ve idare bulunuyordu, çünkü o zamanlar El Sanatları Müzesi sadece tarihi Metzler Villa’sı ile burada gördüğün binalardan oluşuyordu.

1920’de Şlawe‘de (Lehçe Sławno) doğmuş olan Annaliese Ohm, sanata ve özellikle de el sanatlarına olan tutkusunu erkenden keşfetti. 1940’da Sanat Tarihi ve Arkeoloji öğrenimine başladı ve 1951’de doktorasını yaptı. Yüksek öğrenimini, samandan gündelik eşya örüp satarak finanse etti. Yeğeni, Annaliese Ohm’u yetenekli ve yaratıcı biri olarak tarif ediyor. Sonra uzunca bir dönem Kuzey Vestfalya Yüksek Belediyeler Birliği ve Kültür Bakanlığının anıt koruma biriminde çalışıp mesleki tecrübe edindi. Kültür ve sanatı tanıtmaya dair duyduğu heyecan, çok önceleri, öğrencilere, üniversitelilere ve uzman olmayanlara yönelik düzenlediği turlardan ve yaptığı kurslardan belliydi. Annaliese Ohm, İsveç, İngiltere, İtalya, Yunanistan, Mısır ve Çekoslovakya’ya (bugün: Çekya, Slovakya ve Ukrayna’nın bir bölümü) yaptığı kültür gezileriyle, kendisinin de dediği gibi: “sanatın ne denli güç ve teselli verebileceğini” gördü. 

Annaliese Ohm, 1964’ten itibaren El Sanatları Müzesinin o dönemki müdürünün çalıştırdığı tek araştırmacıydı. İki yıl sonra Avrupa El Sanatları bölümünün yöneticisi ve küratörü oldu. 1974’de müzenin ilk müdiresi olarak atandı. 1970’lerde Frankfurt’daki tanınan müzelerin hepsinin yöneticisi erkekti. El Sanatları Müzesi hariç! Annaliese Ohm ile birlikte International Women’s Club of Frankfurt e. V. derneğinde faaliyet göstermiş olan Ivonne Rochau-Balinge o zamanları şu şekilde anlatıyor:

„[…] 1970’li ve 80’li yıllarda […] bir müzeyi bir kadının yönetmesi alışılmış bir durum değildi. Fakat sözünü geçirebilme yeteneği ve yılmayan azmiyle o bunu başardı, çünkü cazibeliydi ve ikna kabiliyetine sahipti. Ama çok sert de olabiliyordu. Kendini kabul ettirebilmesi için bu şarttı.“

Annaliese Ohm, görevine atandığında El Sanatları Müzesinin az sayıda çalışanı vardı. Müze için aciliyeti olan müze pedagojisi, marangozhane, restorasyon ve küratörlük için sırayla kadro açmayı başardı. Müzeyi yeni, profesyonel ve ana koleksiyona uygun olarak geliştirme vizyonunu artık gerçekleştirebilirdi.

Annaliese Ohm bu kadrolarla özellikle kadınları teşvik etti. O dönemki mesai arkadaşı Dr. Eva-Maria Hanebutt-Benz anlatıyor:

„Örneğin, […] benim Fullbright bursu alıp ABD’ye seyahat ederek Avrupa’nın her bir yerinden gelen meslektaşlarımla birlikte, dört hafta Amerikan müzelerini gezmemi sağladı. Bir sürü yer görebildim, sunumlar dinledim ve daha bir çok başka şey deneyimleyebildim. Ohm’un genç bir kadın çalışanına böylesi bir imkân sunması […]. Bu, insana verdiği değeri gösteriyordu.“

Annaliese Ohm’un, sanat tasarımı dahil neredeyse tüm bilimsel yönetim kadrolarını kadınlara tahsis etmesi, onun ilerici müze politikasına işaret eden bir diğer husus. Çalışanlarından, bağımsız ve sorumluluk alarak çalışmalarını ve fikirlerini serbestçe işlerine dahil etmelerini istiyordu.

Burada temel amaç kadınları teşvik etmek miydi veya hatta bu feminist bir tavır mıydı? Bugün buna kesin bir yanıt vermemiz olanaksız olsa da şunu söylemek mümkün: Annaliese Ohm, ailesi olan kadın mesai arkadaşlarının da kariyer yapabilmesini sağlamak istiyordu. Günümüzde de bu olanak henüz her yerde sağlanamıyor! Bu nedenle kadınların ihtiyaçlarına odaklandı ve International Women’s Club of Frankfurt e. V. derneğinde faaliyet gösterdi. 1988’den 1989’a kadar dernek başkanlığını üstlendi.

Cesareti, dayanma ve direnme gücü, kendisinin de söylediği gibi, „sıkça çaresizliğe de düşen yer yurt arayışından“ besleniyordu. Annaliese Ohm’un sanatın ve kültürün mekanını yaratma arzusuyla yaşadığı varoluşsal sancıyı, 1945’de Kolberg’ten (Lehçe Kołobrzeg) kaçışıyla açıklamak mümkün olabilir. Onun için müze öyle bir yer olmalıydı ki – coğrafi konumundan bağımsız olarak – insanlar burada kendini evinde, yurdunda hissedebilmeliydi.

Annaliese Ohm’a, 1987’de emekliliğe ayrıldıktan sonra, çağdaş el sanatına olan katkısı ve gerçekleştirdiği yeni bina projesi için Alman Federal Cumhuriyeti tarafından 1.Sınıf Liyakat Nişanı verildi. Yaklaşık 40 yılı aşan sanat ve kültür alanındaki uğraşının ardından, 2000 yılında Lübeck’te bir huzurevine yerleşti ve üç yıl sonra vefat etti.

Annaliese Ohm’un müze müdiresi olarak devam eden etkisini, Dr. Sabine Runde şöyle ifade ediyor: „Teşvik edilirseniz çok şey öğrenebilirsiniz. Bu olumlu tutumun kendisi dahi insanı ileri taşır. Cesaretlenmeyi, karar almayı ve güven duymayı sağlar. Sadece kendinize değil, başkalarına da.“

 

Kaynakça:

Bartels Ailesi, Ölüm İlanı, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, 05.03.2003.

Margrit Bauer,Röportaj , Frankfurt Uygulamalı Sanat Müzesi, 01.09.2021, dk. 26:52’den itibaren, dk. 26:58’den itibaren, dk. 27:00’den itibaren, dk. 27:02’den ve dk. 27:16’dan itibaren.

Roland Burgard, Frankfurt El Sanatları Müzesi, Frankfurt am Main: Museum für Kunsthandwerk, 1988, s. 28.

Inge Burggraf,Röportaj , Museum für Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 07:21’den itibaren, dk. 07:40’dan itibaren.

H. D., „Büyük bir hazine ve yetersiz bir sergi alanı. CDU’lu politikacılar El Sanatları Müzesini ziyaret etti“, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, 48, 01.03.1978.

W. E., Frankfurt’un Yüzleri. Annaliese Ohm, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, 11.12.1982.

A. G., „Koleksiyonlar ve ziyaretçiler. Dr. Annaliese Ohm El Sanatları Müzesinin yeni müdiresi oldu.“, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, 119, 24.05.1974, s. 52.

Antje ve Johannes Hachmöller,Röportaj , Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 22.09.2021, dk. 08:50’den itibaren, dk. 08:56’den itibaren

Eva-Maria Hanebutt-Benz,Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 01:40’dan itibaren, dk. 01:45’den itibaren, dk. 05:30’dan itibaren, dk. 20:00’dan itibaren, dk. 20:06’dan itibaren, dk. 25:16’dan itibaren, dk. 25:30–25:35, dk. 25:40–26:12, dk. 28:04’ten itibaren, dk. 28:19’dan itibaren, dk. 28:30‘dan itibaren, dk. 28:36’dan itibaren, dk. 29:57‘den itibaren, dk. 30:10’dan itibaren.

International Women's Club Frankfurt e. V., Ölüm İlanı, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi, März 2003.

Annaliese Ohm, Veda konuşması, El Yazmaları, 20.05.1987, s. 2.

Annaliese Ohm, Özgeçmiş, Müze Arşivi.

Annaliese Ohm, Özgeçmiş, Personel dosyası, Frankfurt Belediyesi Şehir Tarihi Arşivi.  Frankfurt am Main: 1964.

Frankfurt Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi, Alman Federal Cumhuriyeti Dr. Annaliese Ohm’a Liyakat Nişanı veriyor. Belediye Başkanı Dr. Hans-Jürgen Moog tarafından Liyakat Nişanı takdim ediliyor, Basın açıklaması, 11.11.1987.

Frankfurt Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi, Almanya’da el sanatlarına büyük katkılar. Müzenin müdiresi Dr. Annaliese Ohm’a veda, Basın açıklaması, 18.05.1987.

Ivonne Rochau-Balinge,Röportaj, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 00:44’den itibaren, dk. 01:08’den itibaren, dk. 01:13’ten itibaren, dk. 37:40’dan itibaren, dk. 41:31’den itibaren.

Sabine Runde, Söyleşi, Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 14.07.2021.

Sabine Runde,Röportaj , Museum Angewandte Kunst, Frankfurt am Main, 30.08.2021, dk. 25:20’den itibaren, dk. 35:00’dan itibaren.

Son Söz


Sesli metin

Bu turun amacı, iz sürmek veya sonradan müze tarihinin çeşitliliğini vurgulamak, yani  kadınların hikayeleriyle süslemek değil.

Amaç, tarihi ve tarihin akışını sorgulamak. Bir diğer amaç ise tarihi bundan sonrası için farklı yazmak. Ve bunu yaparken, kadınları ve diğer cinsiyetleri unutmamak. Çünkü bir kişinin tarih yazması, onun cinsiyetinden tamamen bağımsızdır.

Geçmişten gelen olaylar ve tespitler olarak algıladığımız her ne var ise, tarihyazımının yorumudur. Ve tarihyazımı sübjektiftir. Tarih diyalektiktir, dinamiktir ve asla tamamlanmayan bir süreçtir. Tarih bugünü de yorumlar ve hatta geleceğe ışık tutar.

Uygulamalı Sanat Müzesinin tarihini yazmaya devam ettik ve artık Dr. Annaliese Ohm’un kazanımlarını görüyoruz. O olmadan Uygulamalı Sanat Müzesi bugünkü bildiğimiz haliyle asla var olmayacaktı.

Sen de kendi tarihine bakıp, kimin veya hangi kısmın unutulduğunu anlayarak tarihini değiştirebilirsin.

Sen de, ziyaret ettiğin yerlerde, kimin unutulduğunu sorgulayarak tarih yazabilirsin. Boşlukları bulabilirsin!

Bir sonraki Angewandte Walk turunda görüşmek üzere.

 

Kaynakça:

Susanne Maurer, „‚Çatışmaların beleği‘? Bir tarih yazımı politikasına dair eleştirel yaklaşımlar”, J. Richter (Ed.), Tarih Politikası und Sosyal Hizmet, Wiesbaden: Springer Fachmedien 2017, s. 11–30.

"tara ve başlat": İşte böyle

Bilgi noktasında veya duraklardan birinde bir QR koduyla karşılaştın, bu kodu taradın ve bu uygulamayı buldun. Veya uygulamaya müzenin ana sayfası www.museumangewandtekunst.de üzerinden eriştin.

Tura hemen başlayabilmen için uygulamanın en önemli fonksiyonları şunlardır:

Bu nasıl bir tur? kısmında proje hakkında daha fazla bilgi edinebilirsin.

Ayarlar kısmında uygulamayı istediğin gibi ayarlayabilirsin.

Onsöz durağından başlayıp Son Söz durağı ile turu bitirmek en iyisi olacaktır.

Haritadaki navigasyon yardımıyla site ve uygulamadaki durakları bulmak çok kolay. GPS'ini açarsan, konumun yardımıyla her zaman turun neresinde olduğunu görebilirsin.

Metnini dinlemek istediğin bir durak mı seçtin? O halde, uygulamada o durağın mavi sembolüne tıkla. Sonra bir pop-up penceresi açılacak. Daha fazla öğren’e tıkladığında ise sesli metinlere ve daha fazla bilgiye erişebileceksin.

Ses oynatıcısı açıldığında ise yapman gereken tek şey oynatı tıklayıp dinlemeye başlamak.

Sesli Metin’e tıklayarak metnin yazılı haline de erişebilirsin.  

Turun her bir durağındaki sesli metinlerin süresi 2 ila 7 dakika arasındadır. Turun toplam dinleme süresi ise 40 dakikadır.

Sesli metinleri dinlerken lütfen kulaklık kullan ki diğer ziyaretçiler rahatsız olmasın. Buna özellikle de müze binasının içerisinde bulunduğunda dikkat etmelisin.

Bu nasıl bir tur?

Bu tur Uygulamlı Sanat Müzesi'nin eski müdiresi Dr. Annalise Ohm’un çalışmalarını konu alıyor. Eskiden adı El Sanatları Müzesi olan müzenin ilk ve son müdiresiydi Annaliese Ohm. Daha sonraki birçok önemli gelişmenin temelini o attı.

Annaliese Ohm hakkında çok az şey biliniyordu – hem kurum içinde hem de kamuoyunda. Bu turun amacı, onun çalışmalarını insanlara tanıtmak ve tarihteki güçlü kadınların unutturulmasına karşı aktif bir tutum geliştirmekti.

Turumuz sekiz farklı konuyu işleyen duraklardan oluşuyor. Bunlara ek olarak turun başında bir Onsöz ve sonunda bir de Son Söz bölümü var.

Bu duraklardan beşi Uygulamalı Sanat Müzesinin dışarı kısmında bulunuyor – hepsi simgeler ve QR kodlarıyla işaretli. Duraklardan üçü ise Uygulamalı Sanat Müzesi binasında bulunuyor. Yani bu duraklara uğrayabilmeniz için müze giriş bileti almanız gerekiyor.

Haritada gördüğünüz ve üzerinde semboller bulunan mavi bayraklar durakların yerini gösteriyor. Semboller ise durakların içeriklerine dair fikir veriyor. Durakları kendi tercih ettiğiniz sırayla gezebilirsiniz. GPS açık olduğunda navigasyon sizi müze alanında yönlendirecektir. Ancak tur GPS olmadan da çalışır ve ses dosyalarını her yerden dinleyebilirsiniz.

Durakları tek tek gösteren genel bir haritanın bulunduğu bilgi noktası müzenin iç avlusunda yer almaktadır. Burası harita üzerinde i ile işaretlenmiştir.

Lütfen kulaklık kullanın!

 

Ayarlar

Yazı boyutu ve arkaplan rengini ayarla.


Kontrast

KÜNYE

Bu uygulamanın tasarımı ve düzenlemesi ile kullanılan tüm metinler, resimler ve diğer iletişim araçları (özellikle ses kayıtları) telif hakkı ile korunmaktadır. Bu yayının hiçbir bölümü yazılı izin olmaksızın herhangi bir biçimde çoğaltılamaz, işlenemez veya elektronik sistemler kullanılarak dağıtılamaz.


İçerik Sorumlusu

Prof. Matthias Wagner K
Museum Angewandte Kunst
Schaumainkai 17
60594 Frankfurt am Main

+ 49 69 212 31286 / 38857

info.angewandte-kunst@stadt-frankfurt.de


Sorumluluk Reddi
Yayınladığımız tüm içerikleri mümkün olduğunca kapsamlı bir şekilde araştırmak ve güncel tutmak için gerekli çabayı gösteriyoruz. Gösterdiğimiz tüm özene rağmen, içerikler oluşturulduktan sonra değişiklikler olmuş olabilir. Bu nedenle, sunulan içerik ve bilgilerin güncelliği, doğruluğu ve eksiksizliği konusunda herhangi bir sorumluluk veya garanti üstlenemiyoruz. Ulaşılamayan hak sahiplerinin gerekli yasal düzenlemeler için bizimle iletişime geçmesi rica olunur.


Veri Koruma İlkeleri

https://www.museumangewandtekunst.de/de/home/datenschutz/


Fotoğraf

F.A.Z. / Mirko Krizanovic


Konsept, Metinler ve Proje yönetimi

Lieve Brocke, Xenia Kitaeva, Julia Psilitelis, Ann-Katrin Spieß


İlk Proje Fikri

Julia Psilitelis


Almanca ve İngilizce Seslendirme, Kayıt ve Dramaturji

Katharina Wittenbrink


Müzik

Ina Morgenstern


Redaksiyon ve İngilizce Çeviriler

Daniela Böhmler

Dorothee Köhler

Laura Schleussner


Rusça, Türkçe ve Sade Dil (Leichte Sprache) Konsepti ve Proje yönetimi

Lieve Brocke, Xenia Kitaeva


Sade Dil (Leichte Sprache) Yapım ve Gerçekleştirme

Linon Medien KG


Grafik Tasarım

Mario Lorenz – DESERVE Wiesbaden


Uygulama ve Sayfa Tasarımı

Linon Medien KG
Steigerwaldblick 29
97453 Schonungen
Telefon: +49 (0)97 2129 9485
Telefax: +49 (0)97 2129 9288
E-Mail: mail@linon.de
Web: www.linon.de

 

Sicil Mahkemesi Schweinfurt HRA 9546
Steuernummer 249/167/56301
Int. VAT Id. Nr. DE 315 606 733

 

© 2022 Linon Medien KG 

Bilgi noktası

Burada turumuz hakkında bütün bilgileri bulabilirsin. Uygulamadan okumak için buraya tıkla.